28 Temmuz 2010 Çarşamba

Kötü Ahlak

Yıl 1999, büyük depremden bir kaç ay sonra. Arkadaşlarla sitede oturuyoruz. Büyük ihtimalle saatler süren yorucu bir mahalle maçının ardından. Muhabbet nasıl açıldı hatırlamıyorum ama birisi;
- şimdi deprem olsun, böyle geçenki gibi çok büyük değil ama yine biz evlerden çıkalım bahçede kalalım falan, dedi.
+ Ama kimse ölmesin, harbi baya zevkli olur.
ve bundan sonra evet abi, evet sesleri. Bu 'evet'lerin arasında benim sesim de vardı.

Bu basit diyalog, derin düşünemeyen çocuk aklını net bir şekilde ortaya koyuyor. Sadece kendini düşünen, her olaydan kendine bir eğlence çıkarmaya çalışan bir anlayışın göstergesi.

Aradan 10 yıl geçmiş, yani 10 yaş yaşlanmışım. Türkiye'den Filistin'e bir gemi gidiyor. İsrail buna müdahele ediyor ve insanlarımız ölüyor. Bundan sonra iki devlet arasında büyük bir gerilim, savaş çıkcak mı çıkmayacak mı tartışmaları. İşte bu sırada içimden geçenler,
-savaş çıksın ya eğlenceli olur ama kimse ölmesin.

İçimden geçen düşüncemsi saçmalık buydu. 10 yıl önceki gerçek isteğe şimdi saçmalık diyorum. Savaş isteğimin gerçek isteğim olduğunu kabul etmiyorum. Ama ya gerçek isteğimse... Aynı düşünceye sahip bir çocuk ve yetişkin var diye düşünelim. Burada çocuk da yetişkin de ben oluyorum. Çocuk olanın düşüncesine "çocukluk işte" diyip geçebiliyorum ama 10 yıl sonra bu "kötü" düşünceyi saçmalık olarak gördüğümü belirtelerek, asıl düşündüğümü gizleyecek kadar çekiniyorum. Tüm bunlar asıl sorulara götürüyor beni aslında. Her çocuk iyi ahlaklı mıdır ya da biz her çocuğu iyi ahlaklı olarak mı görürüz? Toplumsal ahlak kuralları insanı değiştirebilir mi?

1 yorum:

şegül dedi ki...

O toplum var ya, çocuğu içinde eritir ama ahlak sahibi yapmak zorunda değildir.